Şifa Seansları
B: Merhaba nasılsınız?
D: Hoş geldin Berna, iyiyim, sen nasılsın?
B: İyiyim ancak gluten intoleransı dediğimiz durum beni artık çok zorlamaya başladı. Yemek istiyorum, yediğimde de kendime zarar veriyor olmak beni hem hasta ediyor hem de üzüyor.
D: Eğer gluten intoleransım varsa kendime şunu sormalıyım: “Diğer insanların, özellikle de arkadaşlarımın ‘hayat balonumun’ yani yaşam alanımın sürekli içinde olması bana kendimi sıkışmış mı hissettiriyor?”
B: Aslında bir yandan etrafım kalabalık olsun, ilgi çekeyim istiyorum. Bir yandan da etrafım bu kadar sarılmışken nefes alamadığımı hissediyorum, herkes “tenime yapışıp kalmış gibi… Diğer taraftan beni destekledikleri, korudukları ve güç verdikleri için seviniyorum, dolayısıyla yaşadığım sıkışmışlık hissi bende bir ikileme sebep oluyor..
D: İşin sonunda insanların hayatını şekillendirmek, hatta yönetmek istediğini hissettiğin için bu kadar kızgın olabilir misin? Bu yüzden hem kendine hem de diğer insanlara hapsolduğun izlenimine kapılıyorsun. Her şeyden vazgeçmek, herkesi yanından uzaklaştırmak istiyorsun.
B: Kendimden saklamaya çalıştığım şey ne? Çok hassas olurum ve hayatımın istila edilmesine kolayca izin veriyorum.
D: Yerine sahip çıkmayı ve kendine alan tanımayı denedin mi? Benimle birlikte tekrarla ve hayal et lütfen.
B: Gerçek ihtiyaçlarımın farkına varmayı ve bunu çevremdeki insanlara ifade etmeyi kabul ediyorum. Bireyselliğimi ifade edebilir, diğer insanlara saygı duyarak hayattaki yerimi alabilirim. İç dünyamla temasımı yenilemek için bir süre yalnız kalmayı seçiyorum. Bütün cevapların orada olduğunun bilincindeyim. İhtiyaçlarımı en iyi bilen iç sesime her kulak verdiğimde özgürlük duygum artıyor. Bu duyguların beni tatmin etmesi için kendime imkân tanıyorum…
D: Şimdi şunu bulalım? “Böyle olmaya neden ihtiyacın vardı, bu durum seni nelerden korudu?”
… (devamı kişiye özel olduğundan paylaşılmamıştır.)
#şifa
#şifaseansı
#glutenfree
#çölyak
#şifaseansları
#alerji
#hastalıklarverahatsızlıklaransiklopedisi
D: Hoş geldin…
G: Ya aslında hoş gelmedim, çok bunaldım…
… sürekli kocamı evden kovuyorum, hiçbir şey yapmıyor, ben söylemesem kımıldamaz, telefona yapışmış, bağımlı resmen, ölmeyeceğini bilse nefes almayacak, sinirimi bozuyor varlığı…
D: Onu neden uzağa koyuyorsun?
G: Ben koymuyorum, kendisi uzak. Adam zorla yaşıyor.
D: Kendini yetersiz hissettiğin yer neresi?
G: Ne?
… Bu seansların zor olduğunu duymuştum da, kusura bakma ama bu kadar saçma olduğunu duymamıştım.
Ben değil o yetersiz, kımıldamıyor, her şeyi ben yapıyorum. Ben olmasam çocuklar mahvolur. Siz beni anlamıyorsunuz galiba?
D: O pasif anladım, sen nerde aşırı aktifsin?
G: Her yerde, ben olmasam var ya…
D: Gizem, nefes alalım. Sessiz bekleyelim, dinleyelim.
G: Neyi? … Ben biraz gerildim. Bir şey çözüleceğini düşünmüyorum bu şekilde zaten…
D: Nefes al ve bırak. Bırak ki, alasın Gizem!
…
G: Ben sürekli birleri beni sevsin istedim, beni sevsinler diye herkese yaranmaya çalıştım, yine de yaranamadım, her şeyi yaptım, kendimi hiçe saydım, kul oldum, hizmetçi oldum, yaaa ben neler yaptım onlar için…
D: Gizem nerdeydi bu süreçte?
G: Yok olup gitti.
D: Gizem yoksa, biz kimi seveceğiz?
G: Ben yapmazsam kimse bir şey yapmaz ki…
D: Sen kimsin Gizem?
G: Ayy bilmiyorum, ben hiç ben olmadım ki, annem sevsin diye annem oldum, babam sevsin diye babam oldum. Patron sevsin diye ona kul oldum… Arkadaşlarım sevsin diye her şeye olur dedim.
D: Sen kimin kulusun?
G: Allah’ın.
D: Seni kim yarattı?
G: Allah.
D: Sen ne kadar değerlisin! 🙂
G: …
D: Kocan neden pasif olsun istedi?
G: Değerli olmak için…
D: Eşin seni o kadar çok seviyor ki, seninle bu anlaşmayı yapmayı kabul etti. Sen kendi değerini anlayana kadar pasif olmayı kabul etti. Pasif olmak emek ister.
G: Değersiz hissimi örtmek için, her şeyi üstüme aldım değil mi? Ailem bana muhtaç olsun istedim.
D: Gizem varoluşu nedeniyle değerli, Allah onu yaratmayı seçtiği için…
… “Bu değersizliğe neden ihtiyacın vardı?” Gel kahvemizi alıp balkonda devam edelim.
#şifa#seans#şifaseansları#fethiye
D: Hoş geldin Sırma, nasılsın?
S: Merhaba, iyiyim Duygu Hanım. Siz nasılsınız?
D: Çok şükür, çok iyiyiz… Elhamdülillah.
Formunu okudum Sırma.
Hayatına giren insanların fedakar olmamasının seni üzdüğünü yazmışsın.
Neden insanların kendini feda ederek, kår elde etmesini talep ediyorsun?
S: Çünkü hep ben kendimi feda ediyorum.
Biraz da onlar benim için bir şeyler yapsınlar.
D: Kendini feda ettiğin bir şeyin karşılığında kår mı elde ettiğini söylüyorsun bana? Bu bugüne kadar sana ne kazandırdı. Günün sonunda kim kaybetti?
S: Ben.
D: İnsanlarlar için kendini feda ettin ve yine de istediğini alamadın mı yani? 🙂
Karşındakinden fedakârlık bekliyorsan, fedakarlığı nerede kodladığını bulmalısın..
Peki, sen nerede kendinle hesap kitap, kâr zarar hesabı yapıyorsun?
Neden fedakarsın? Hangi “kâr” için kendini feda ediyorsun?
S: Beni sevsinler diye, gözümü kırpmadan her şeyi…
D: Seviyorlar mı?
S: Hayır.
D: Kendini bu kadar değersizce saçan, küçücük bir kâr için kendini feda eden birini sen sevebilir miydin?
#şifa #aşktaktikleri #fedakar #fedakarlık #ayna #seans #fethiye
D: İlişkide ne senin için en önemli faktör nedir Çiçek?
Ç: GÜVEN!
D: Çicek güven, sadakat talep ediyor. Peki sen sadık mısın?
Ç: Neden kendimde olmayan bir şeyi başkasından isteyeyim?
D: Kime sadıksın?
Ç: Sevgilim olacak kişiye… Eşime, aileme… Sadık olurum tabii ki…
D: Özüne sadık mısın?
Ç: ÖZ?
D: Ayna çiçek, ayna… Karşındaki aynada sadakat, güven görmek istiyorsun. Oysa insanlar aynalara baktığında göremedikleri şeyleri ararlar. Saçının ne kadar dağınık olduğunu görürsen dönüp evde tarak ararsın. Elbisenin açık olduğunu gördüğünde dolabına gidip onu örtecek bir şey ararsın. Kendinde nerede güvensizliği gördün de, gidip bunu insanlarda arıyorsun?
Ç: Bu çok ağır olmadı mı?
D: Ağır olan taşıdığın yük Çiçek, bu yükü taşıtacak birini arıyorsun. Kendindeki sadakatsizliği yıkacak birini arıyorsun.
Ç: Onu mu suçlayacağım?
D: Kendine dönemediğin için, kendini korumak adına bu yükü ona yıkacaksın..?
Ç: …
D: Hocam söyle demişti, “Önce sen aslına sadık olacaksın. Özüne sadık olacaksın. Bu hayat içerisindeki planına, programına, gideceğin yere sadık olacaksan, sana verilenlere, sezgilerine, gönlüne, özüne verdiğin söze sadık olacaksın.”
“Düşün o zamanı! Rabbin, meleklere ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.’ demişti…” (Bakara, 2/30)
Sana verilen değere sadık ol, verdiğin söze…
Ç: Bir önceki arkadaşlığımızda bitiremeyen bendim, sadık olduğumu sanıyordum. Aileme karşı da çok vefalı biriyim.
D: Vefa? Ne için vefa? Vefa mı, bağlılık mı, bağımlılık mı, sadakat mı? Buralarda menfaatin var mı? Yalnız kalmaktan mı korkun, onsuz kalmaktan mı? Kimin rızası için seviyorsun? Onları seni sevsin korusun diye kim gönderdi?
Ç: İşin sonu hep bana mı bağlanacak?
D: “Her ne ararsan kendinde ara, çünkü her şey sensin!”
Sen yolunda, tekamülünde ilerlerken özüne sadık bir şekilde, ışık saçacaksın… Ve tüm canlıları etrafına toplayarak gelişeceksin. İzlediğin, kızdığın, istediğin ne varsa, seni geliştiren parçaların olacak.
Kızdığın birine bakıp kendini düzelteceksin, çünkü o özelliği kendinde mutlaka bulacaksın.
#şifa #seans #öz #güven #ilişkikoçu #aşktaktikleri #fethiye
D: Hoş geldin Cansu, nasılsın?
C: Teşekkürler Duygu abla. Kardeşim ve eşim hakkında seanslarda yaşadığım idrak sonrası hayatımda güzel ilerlemeler oldu. Kendi işimi kurdum, çok şık bir dükkanım var artık ve bunlara eşim vesile oldu, inanabiliyor musun?
D: Şifa olsun, çok mutlu oldum.
C: Teşekkür ederim. Ancak birden bire para akışı kesildi. Bunun için geldim.
D: Bunun nedenini talep ettiğin günü hatırladım şimdi. 🙂
C: Talep mi, ben mi talep ettim.
D: Evet, bu seans biraz kısa sürecek anlaşılan… Sohbet ederiz.
C: Gerçekten mi, çok sevindim.
D: İkinci seansımızı hatırla, neden eşini terk edemiyordun.
C: Param olmadığı için… aaaaa! Ama bunun sahte bir sebep olduğunu aslında onu sevdiğimi ve gitmemek için bu bahaneye sığındığımı görmüştüm.
D: Eveeet. Peki, param olduğunda gideceğim diyen bir Cansu, kocasını bu kadar severken, hayatına para ister mi?
C: Artık ister, istiyorum… 🙂 Ay Duygu abla bu ne güzel bir sistem.
D: O zaman, kahve…
C: Seviyorum seni.
D: Ben de… ❤️
#sifa_seanslari
#sifa
#seans
#fethiye